Fosil yakıtlardan elde edilen plastikler yüzyıldan fazladır hayatımızda. Özellikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra binlerce yeni plastik ürün üretimi ve geliştirilmesi oldu. Bu da modern çağda plastiksiz yaşamın mümkün olmayacağını düşündüğümüz bir hâl aldı.  Plastiklerin sunduğu kolaylıklar akıl almaz bir kullan-at kültürüne yol açtı. Tek kullanımlık plastikler, her yıl üretilen plastiğin yüzde 40’ını oluşturuyor. Plastiksiz bir dünya çok mu imkânsız?

Plastik torbalar ve gıda ambalajları gibi ürünlerin birçoğu sadece dakikalık kullanım ömrüne sahip. Maalesef yüzlerce yıl sonra çözünebiliyorlar. Son birkaç yıllık verilere göre dünyada yılda ortalama 100 milyon ton plastik üretimi var ve bu plastiklerin sadece %9’u geri dönüştürülüyor. İstatistiklere göre, bir Alman vatandaşı yılda 37,4 kilo plastik atık üretiyor. Bu durum ise çevre üzerinde büyük bir yük oluşturuyor. Bir PET şişenin çürümesi 500 yıldan fazla sürüyor. Bu süre zarfında kaynak suyuna toksik maddeler salar. Ayrıca, çöpler maalesef denizlerde de birikmekte. Bu sebeple günümüzde yaklaşık 1,6 milyon kilometrekare alan,  yaklaşık Almanya‘nın dört katı, dünyanın en büyük çöplüğü hâline gelmiştir.

Plastik ayak izimizi azaltmak ve geri dönüşüme özen göstermek yönünde verdiğimiz çabalar çok değerli ve önemli. Ancak daha hayır deme şansımız bile olmadan plastik pipetler, poşetler, şişeler ve ambalajlar kullanmaya zorlanıyoruz. Ya da temel ihtiyacımız olan ürünler yalnızca plastik paketlerde satılıyor.

Günümüzde plastik, ucuz ambalaj malzemesi olarak yaygın kullanıldığı için, rutin hayatımızı onsuz hayal edemiyoruz. Dolayısıyla dağlar kadar plastik atık yığınları oluşuyor. Plastik dayanıklı olduğu için, denizde bulunan canlılar için akut tehdit oluşturmakta.

Neler Yapabiliriz?

2011 yılında geliştirilen Plastiksiz Temmuz hareketi, insanların belli dönemlerde de olsa tek kullanımlık plastik ürünleri kullanmayı reddederek, plastik kullanımını azaltarak farkındalık yaratmayı amaçlıyorlar. Bu harekete 159 ülkeden 2 milyona yakın kişi katılıyor. 

Alışveriş alışkanlıklarımızı değiştirerek ve markaların bilinçlenmesini sağlayarak plastik kullanımının azalması mümkün. Sosyal sorumluluk bilincindeki markalar, gerekli önlemleri alarak plastik kullanımını azaltmaya, mevcut süreçlerini iyileştirmeye yöneliyor. Bu markaların desteklenmesi plastiksiz bir dünyanın mümkün olmasına yaklaştığımızı gösteriyor.

Takoz Kozmetik Neler Yapıyor?

Tarko Kozmetik olarak geri dönüştürülmüş kağıtlardan üretilmiş hammaddeye yönelerek ve plastik kullanımını yüzde 70 oranında azaltarak doğa dostu uygulamalara geçme kararı aldığımız gururla belirtmek istiyoruz. Ürün ambalajlarında “Bio blister” ile plastik kullanımını %70 oranında azaltarak doğa dostu uygulamaya geçtik.  İlk olarak BİM marketleri ile birlikte yürütülen Redqueen markası için bio-blister paketlemeye geçiş yaptık. Sonrasında Watsons’larda yer alan Solingen ürünlerimizde bu ambalajlama yöntemini kullanmaya başladık. Bu girişim ile amacımız Türkiye’de ve ihracat yaptığımız ülkelerde plastik kirliliğinin azaltılmasını sağlamak.. Bu ambalajlama sistemi ülkemizde 10 yıldır kullanılmakta. Ancak ilk olarak Hollanda’da hayata geçti. Ve tüm dünyada giderek yaygınlaşmaya devam ediyor. Hammaddesi Pet olan Blister ambalajlar, %100 geri dönüşümlü doğa dostudur. Doğada kaybolma süresi 20 yıldır. Ambalaj açıldığında, yapıştırmadan dolayı karton ve tutkal kalmadığı için çıkan pet hurda olmuyor. Tersine %100 geri dönüşümlü bir ürün oluyor. Bio blister paketlemenin yanı sıra koruma kılıfı gerektirmeyen birçok üründe de geri dönüştürülmüş kağıtlardan üretilmiş hammaddeye yöneliyoruz.

75 yıldır Türkiye ve dünyada gösterdiğimiz faaliyetlerimizde çevreye olan saygımız ve sosyal sorumluluk bilincimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Satın aldığınız ürünlerdeki paketlemelere, geri dönüşüm süreçlerine dikkat edip ve olabildiğince azaltılmış plastik tüketimi ile siz de sürdürülebilir dünya için plastiksiz bir dünyaya küçük değişikliklerle destek olabilirsiniz.